Geçtiğimiz yıl elde edilen yüksek rekolte nedeniyle oluşan stok fazlasının hâlâ piyasada bulunduğunu belirten üreticiler, özellikle 2023 sezonuna ait yağların ciddi kalite kaybına uğradığını ifade ediyor.
Eski yağlar oksitlenmiş halde piyasada
Gemlik merkezli Oli Vogue’un kurucusu Pelin Canbay, bazı üreticilerin ellerinde kalan eski yağları plastik şişelerde veya markasız şekilde satışa sunduğunu belirterek, “Bu ürünlerin önemli bölümü oksitlenmiş durumda. Tüketici etiket okumayı ihmal ettiği için risk büyüyor” dedi.
Tağşiş ve kalite kaybı en büyük riskler
Canbay, sektördeki en ciddi tehlikenin tağşiş olduğunu vurgulayarak, zeytinyağına pamuk yağı ya da ayçiçek yağı gibi tohum yağlarının karıştırılmasının hem tüketiciyi yanılttığını hem de sağlık açısından risk oluşturduğunu ifade etti.
Sahte olmasa bile yanlış koşullarda saklanan eski yağların da tehlikeli olabileceğini belirten Canbay, “Yüksek sıcaklık ve ışık, yağın oksidasyonunu hızlandırıyor. Oksitlenmiş yağlar hem besin değerini kaybeder hem de serbest radikallerin artmasına neden olarak fayda yerine zarar verebilir” diye konuştu.
Ucuz ürünler en büyük tuzak olabilir
Artan maliyetler nedeniyle tüketicilerin ucuz ürünlere yöneldiğine dikkat çeken Canbay, piyasa değerinin çok altında satılan yağların büyük ihtimalle tağşişli veya eski yağ olduğunu belirterek, “Tüketici ucuz aldığını sanıyor ama aslında zeytinyağı olmayan bir ürüne para veriyor” dedi.
Tüketici nasıl korunabilir?
Sektör temsilcileri tüketicilere iki önemli öneride bulunuyor:
-
Etikette hasat yılını mutlaka kontrol edin. “Yeni hasat” ibaresi, ürünün eski yağ olmadığını gösterir.
-
Şeffaf üreticileri tercih edin. Asitlik oranı, polifenol değeri ve saflık analizlerini açıkça paylaşan markalar daha güvenilir kabul ediliyor.
Yeni hasat sezonu başlarken uzmanlar, tüketicilerin bilinçli seçimler yapmasının hem sağlık hem de kalite açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor.
www.tarimdasondakika.com

